Vahşetin Çağrısı – Call of The Wild

Jack London’ın efsanevi macerası Vahşetin Çağrısı’nın sinematik uyarlaması ömür boyu unutulmayacak bir görsel deneyim vadediyor. Twentieth Century, Kaliforniya’daki evinden sökülüp “1890’ların Altına Hücum” yıllarında Kanada Yukon’unun egzotik ve vahşi hayatına dikilmişcesine; mutlu hayatı tepetaklak olan koca yürekli köpek Buck’ın hikayesini tüm canlılığıyla ekrana getiriyor. Bir posta dağıtım köpeği, kızak takımının en yeni çaylağı – ki daha sonra lideri olacak olan- Buck, bu dünyadaki gerçek yerinin ne olduğunu keşfetmesine ve kendinin efendisi olmasına yol açacak olağandışı bir yaşlanma yolcuğuna başlıyor.

Belki de tüm hikaye 1903 yılında kısa bir roman yayınlamasından hemen önce, Jack London’ın Buck adlı bir köpekle ilgili macera filmi “Saturday Evening Post” dergisinde serileştirilmesiyle başladı. 47 dile çevrilen bu eser, klasik Amerikan edebiyatının kalıcı bir örneği olduğu için hiçbir zaman baskısı tükenmiş bir eser olmadı.

Senarist Michael Green için, “Vahşetin Çağrısı’ nın büyük Amerikan kanonunun bir parçası olması, bir hiç için değil. Farklı seviyelerdeki birçok insana hitap eden, Robert Louis Stevenson geleneğinde harika bir seyahat-macera hikayesi olan Vahşetin Çağrısı, insanlara Kuzey Amerika ile ilgili yalnızca duyabildikleri yahut resimlerde gördükleri şeyleri anlattı. Amerika’da Klondike Altına Hücumu hakkında maniler vardı. Gazeteler bu konuda yeterince hikaye yazamadılar. İnsanlar bu işin köpeklerin arkasına inşa edildiğinin farkında bile değildi. “Bu, genç bir köpeğin yaşlanıp yetişkin bir adam haline gelmesinin hikayesi.”

Okumaya devam et “Vahşetin Çağrısı – Call of The Wild”