Zero Dark Thirty

ZERO DARK THIRTY
Usame Bin Ladin’in avı dünyayı ve iki Amerikan başkanlık yönetimini on yıldan fazla bir zaman meşgul etti. Ama sonuçta küçük, zeki bir CIA takımı onu bulup yok etti. Görevleri her yönden gizlilik içinde yönetildi. Yine de bazı detaylar halka duyuruldu. Birçok istihbarat operasyonunun en önemli bölümleri Oscar ödüllü ikili Kathryn Bigelow ve Mark Boal tarafından ilk defa ekrana yansıtıldı.
Ladin’in takibi ve yakalanışı hareketli olduğu kadar gerçeklere de sadık, gücü tam ortasına alıyor ve tarihi görevi izleyiciler en ön sıradan izliyorlar. Pakistan topraklarında olabilecek en üst seviyede ki özel harekât operasyonuna tanık oluyorlar.
Yaklaşımı ve hızlı olması “Zero Dark Thirty”i diğer filmlerden ayırıyor. Bin Ladin’i bulma görevi başlangıcından itibaren tehlikeyle doluydu ve görev alan tüm Amerikalı çalışanlar kurtulamadı. Bazı istihbarat uzmanları bu görevin gerçekleştirilmesinin imkânsız olduğuna inandılar ama kararlı bir grup analizci ihtimallere meydan okudu ve onları yanlış çıkarttı. Usame Bin Ladin’i bulma uğraşı ilk defa çarpıcı, dolaysız ve güvenilir detaylarla çekildi.
Film on yıl içinde gerçekleşmiş olayları, birçok ülkeyi, büyük bir ekibi ve geniş bir kastı kapsayan uzun bir yolculuktan oluşuyor. Ekip kendini işine adamış ve tarafsız, yalnızca olan olayları gerçeğe uygun ve olabildiği kadar derin şekilde anlatmak istiyor. Bu nokta da geçilen etik sınırlar yüzünden birkaç darbe alıyorlar. Niyetleri insani duyguları içeren sinematik bir iş ile tarihi bir kitap yaratmak. Okumaya devam et “Zero Dark Thirty”