SON DURAK 5
“Final Destination 5”
Nereye kaçarsan kaç, nereye saklanırsan saklan…ölümü atlatamazsın.
Yoksa atlatabilir misin? “Final Destination 5/Son Durak 5”te, her zaman  olduğu gibi hazır ve nazır bekleyen Ölüm, tehditkar varlığını önce bir  grup mesai arkadaşının şirket gezisi sırasında hissettirir. Otobüs  yolculuğu devam ederken, Sam (Nicholas D’Agosto) kendisinin,  arkadaşlarının ve birçok başka insanın daha köprünün çökmesi sonucu  ölüşüne dair bir öngörü yaşar. Bu öngörü sona erdiğinde, gördükleri  gerçek olmaya başlar ve Sam panik hâlinde mesai arkadaşlarından  olabildiğince çoğunu, ayrıca dostu Peter (Miles Fisher) ve kız arkadaşı  Molly’yi (Emma Bell) Ölüm onları yakalamadan önce felaketten  uzaklaştırmaya çalışır.
Ama hiçbir şeyden şüphelenmeyen bu grubun hayatta kalmaması  gerekmektedir; ve, zamana karşı dehşet veren bir yarışta, talihsiz grup  yana yakına Ölüm’ün sinsi planlarından kurtulmanın bir yolunu bulmaya  çalışırlar.
Final Destination/Son Durak filmlerinin 3 boyutlu çekilen ikinci yapımı  olan “Final Destination 5/Son Durak 5”i ilk kez büyük bir filmin  yönetmen koltuğuna oturan Steven Quale yönetti. Filmin senaryosunu  Jeffrey Reddick’in yarattığı karakterlere dayanarak Eric Heisserer  kaleme aldı. Yapımcılar Craig Perry ve Warren Zide beşinci kez bu görevi  üstlenirken yönetici yapımcılar Sheila Hanahan Taylor, Erik Holmberg,  Richard Brener, Walter Hamada ve David Neustadter’la birlikte  çalıştılar. 
Filmin oyuncu kadrosu başta Emma Bell (“Frozen”, TV dizisi “The Walking  Dead”) ve Nicholas D’Agosto (“Fired Up!”, TV dizisi “Heroes”) olmak  üzere, Miles Fisher (TV dizisi “Mad Men” ve “Gossip Girl”), Arlen  Escarpeta (“Friday the 13th”), Jacqueline MacInnes-Wood (TV dizisi “The  Bold and the Beautiful”), P.J. Byrne (“Dinner for Schmucks”) ve Ellen  Wroe’dan (TV dizisi “Huge”) oluşuyor. Filmde ayrıca Courtney B. Vance  (TV dizisi “Flash Forward”, “ER”), David Koechner (“The Office,”  “Anchorman”) ve “Final Destination/Son Durak” serisinin ikonu hâline  gelmiş Tony Todd da (“Hatchet II”) rol alıyor.
Kamera arkasında Quale’e eşlik eden isimler ise şöyle: Görüntü yönetmeni  Brian Pearson (“Drive Angry 3D”, “My Bloody Valentine 3D”), yapım  tasarımcısı David R. Sandefur (“Repo Men”, “Journey to the Center of the  Earth”), kurgu ustası Eric Sears (“Shooter”) ve kostüm tasarımcısı Jori  Woodman (“Eight Below”). Filmin müziği ise Brian Tyler’ın (“Fast Five”)  imzasını taşıyor.
New Line Cinema bir Practical Pictures/Zide Pictures yapımı olan “Final  Destination 5/Son Durak 5”i sunar. Filmin dağıtımını bir Warner Bros.  Entertainment kuruluşu olan Warner Bros. Pictures gerçekleştirecek.
www.sondurak5film.com 
YAPIM HAKKINDA
“Ölüm atlatılmayı sevmez…”
Başarılı korku serisi “Final Destination 5/Son Durak 5”in beşinci  yapımında, Ölüm, sistemli bir şekilde kendisinin amansız pençesinden  kaçma mücadelesi veren bir grup arkadaşın peşine düşerek, dur durak  bilmeyen bir takipçi olduğunu bir kez daha kanıtlar.
Ölüm, bu kez, bir gecelik bir şirket gezisine çıkmış bir grup mesai  arkadaşını hedef almıştır. Gezi otobüsü gidecekleri yere doğru yola  koyulur. Kullandıkları güzergah üzerinde 60 metre yükseklikte, altından  azgın bir akarsu geçen dev bir asma köprü vardır. Köprü gözlerinin  önünde dağılırken, yolcuların yazgıları da çoktan belirlenmiş gibi  görünmektedir. Kazayı ilk sezen karakter olan Sam umutsuz bir şekilde  onları kurtarmanın bir yolunu bulmaya çalışır. Bir ölçüye kadar da  başarılı olur…ya da o öyle sanmaktadır.
Yönetmen Steven Quale, “Önceki ‘Final Destination/Son Durak’  filmlerinde, ölmeleri kaçınılmazdı; soru, ne zaman ve nasıl olacağıydı.  Bu da bir adrenalin patlaması yaşatıyordu. Ama bu filmde, bir hamle  ekledik: Birkaçı hayatta kalmanın yolunu bulmuş olabilir” diyor.
Yapımcı Craig Perry’ye göre, beşinci kez seyirciyle buluşma fırsatı,  serinin hayranlarının beklentilerini karşılamanın yanı sıra onları  koltuklarında zıplatma olanağı da tanıdı.
“Bu filmlere bakış açımız her zaman onları bir adım ileriye götürmek  yönünde” diyor Perry ve ekliyor: “Hayranlardan öğrendiğimiz şeylerden  biri onların hem sürükleyici ve korkutucu bir hikaye hem de eğlenceli  bir serüven istedikleri. Dolayısıyla, dozajı gerçekten de artırmaya  çalıştık”.
Yapımcılar Craig Perry ve Warren Zide filmi üç boyutlu çekmek  istediklerini bildikleri için, alanında uzman olan Quale’i projeye dahil  ettiler.
“Steve’in 3-B hakkında unuttukları bile benim bildiğimden fazladır”  diyen Perry, şöyle devam ediyor: “Bunu sadece üç boyutlunun değil  aksiyon filmlerinin de ustası olan Jim Cameron’la birlikte yirmi yıldır  yapıyor. Ayrıca, Steve sinemayı hakikaten seviyor ve ona tutkuyla bağlı.  Buna bir de teknik uzmanlığını eklediğinizde, bizim burada yapmaya  çalıştığımız şey için mükemmel aday olduğuna emindik”.
Quale temel önermesinin son derece yerleşik olduğu bir filmde çalışmanın  kendisi için serinin iskeletini pekiştirmek anlamında yaratıcı zorluk  teşkil ettiğini düşündü. Bu konuda şunları söylüyor: “Dört ‘Final  Destination/Son Durak’ filmini de izlediğim bir maraton yaptım ve her  birinin en beğendiğim şeylerini not ettim. Sonra kamera arkasında  geçtiğimde neler yapacağımı düşünmeye başladım”.
Senarist Eric Heisserer, “Final Destination 5/Son Durak 5”te çalışmanın  bir yazarın rüyası olduğunu çünkü hikaye için yakalayıcı bir öğe bulmak  gerekmediğini söylüyor: “ ‘Final Destination/Son Durak’ konsepti, önceki  dört film sayesinde, benim izleyici için ön hazırlık yapmamı  gerektirmeyen ender durumlardan biriydi. Başından itibaren niyetim  sürükleyici bir doğaüstü gerilim yazmaktı ve bunun aynı zamanda bir  ‘Final Destination/Son Durak’ filmi olmasıydı. Serinin hayranları gibi,  ben de birkaç feci ölüm sekansı istedim fakat aynı zamanda karakterler  için ahlaki bir ikilem sunarak serinin söylencesini genişletmek de  istedim. Bu ikilem karakterleri en çok neye, ya da kime değer verdikleri  sorularıyla boğuşmaya zorluyor”.
Serinin imzası hâline gelen zincirleme reaksiyon tarzı ölümler  izleyicilerin beklentilerinin merkezini oluşturduğu için, bu sahnelerim  her seferinde daha büyük ve daha iyi olması gerekiyordu ve bu da yazar  için keyifli bir meydan okumaydı.
“Benim için en zor şey kesinlikle ölüm sekanslarının koreografisiydi.  Senaryolarımızın geçtiği gerçek mekanları birden çok kez ziyaret ettim.  Fotoğraflar çektim, çizimler ve röportajlar yaptım. Çoğu zaman, henüz  hiçbiri işlenmemiş olsa da, adeta suç mahallindeymişim gibi hissettim…”  diyor yazar gülerek ve ekliyor: “Doğru sırada tetiklendiğinde bir  karakter için felaket oluşturan küçük, alelade olaylar zincirini  yaratmak dikkatli bir dizi planlama gerektirdi. Bu madalyonun diğer yüzü  ise bir ölüm sekansı başarılı olduğunda yazması en eğlenceli şey  olmasıydı”.
Yapımcılar ve Quale, ölüm sahnelerine ek olarak, hikaye ve karakter  gelişimine de aynı ölçüde değer verilmesi konusunda ısrarlıydılar çünkü  izleyicilerin karakterlere ısınmasının önemini biliyorlardı. Bu  sağlandığında, karakterlerin ölümünü izlemek çok daha organik ve dehşet  verici oluyordu.
“Köprü ile başlamak üzere dinamik aksiyon sekansları içeren, görsel  açıdan nefes kesici bir film yapma hedefiyle yola çıktık” diyen Quale,  sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ama, bana göre, karakterler de izleyicinin  takip etmek istediği insanlardır. Onların hikayeleri gerçekten de bu  filmin itici gücüne yardımcı oluyor. Bu yüzden, her rol için doğru  oyuncuları bulmaya çok zaman harcadık. Bu grup bizim için büyük şans  oldu”.
Perry ise şunları ekliyor: “Bence bu filmde harika bir denge yakaladık.  Çöken köprüyle, bugüne kadarki en büyük açılış sekansımızı elde ettik.  Sonrasındaysa, bu karakterlerin her birine sadece ne olacağı değil, daha  da önemlisi nasıl olacağı konusunda katıksız bir gerilim vardı. ‘Final  Destination/Son Durak’ filmlerini diğerlerinden ayıran da işte bu  özellik”.
“Şanslı azınlık felaketi atlatır. Ve sonra
birer birer…Ölüm hepsinin peşine düşer”.
“Final Destination 5/Son Durak 5”in hikayesi bir kariyer krizinin  ortasındaki genç profesyonel Sam’in etrafında dönüyor. Sam kağıt  fabrikasındaki geçimini sağlayan işte sıkışıp kalmak ile aşçı olma  tutkusunun peşinden gidip Paris’e taşınmak arasında kalmıştır. Ama  Paris’e gitmek sevdiği kızı kaybetmesine de yol açabilir ki bu çok ağır  bir bedel olabilir.
Sam’i canlandıran Nicholas D’Agosto şunları söylüyor: “Sam’le  tanıştığımızda, kafası dağınık çünkü bu şirket gezisine hazırlanması  gerektiği sırada kız arkadaşı Molly ondan ayrılıyor. Sonrasında otobüse  bindiklerinde, Sam ‘bir şeyler yolunda değil’ hissi yaşıyor ama bunu  üstünden atıyor. Ölüm, Sam’in etrafındaki kişileri almaya başlayınca  gerçekten çok korkuyor çünkü bunun nedenini, ne yapması gerektiğini, ya  da çevresindekilerin ölümüyle hiçbir ilişkisinin olmadığına FBI’ı nasıl  ikna edeceğini bilmiyor. Üstüne üstlük, hayatıyla ilgili kararlar  vermeye çalışıyor; tabi hayatta ne kadar kalabilecekse”.
Perry ise, “Nick’in karizmatik ve çekici biri oluşu hâliyle Sam’e de  yansıdı. Bu, çok önemliydi çünkü izleyicinin onunla böylesine korkutucu  bir serüvene çıkmak istemesi gerekiyordu”.
D’Agosto gülümseyerek, “Bu serinin sevdiğim yönü izleyici için şu  büyük soruyu açık bırakması: ‘Bu karakterlere Ölüm’ü tekrar gelip  peşlerine düşene kadar atlatmalarını sağlayan durugörüleri gösteren  varlık kim ya da ne?’ Bence bu hayranların da ilgisini çeken eğlenceli  bir soru ama benim cevap vermeyi denemeyeceğim bir soru…bu konuda kendi  fikrim olduğu halde” diyor.
Ölüm, Sam’in yanındakilere ve sevdiklerine ağını atarken, hiç kimseyi  meşum planlarının dışında bırakmaz—belki Sam’in hayatının aşkı istisna  olabilir.
Sam’in kız arkadaşı Molly (Emma Bell) erkek arkadaşına sırılsıklam aşık,  tatlı bir kızdır ama hayat yollarının iki ayrı yöne doğru ilerlemekte  olduğunu hissetmektedir.
Molly konusunda, Bell şunları söylüyor: “Küçük bir kasabada yaşıyor ve  bundan çok memnun. Bana kalırsa, asla büyük şehre taşınma hayali kurmadı  ya da daha büyük bir şeyin parçası olmak istemedi. Sam’e aşık fakat  onun kendisininkinden çok daha büyük hayalleri olduğunu biliyor ve ona  olan aşkını onun hedeflerinin önünde engel oluşturmadan nasıl  dengeleyebileceğinden emin değil. Molly bir seçim söz konusu olsa,  Sam’in kendisini Paris’e gitmeye tercih edeceğinin farkında. Ama onu  böyle bir konuma sokmak istemediği için bu seçimi onun yerine kendisi  yapıyor”.
Perry, daha önceki bir filmde Bell’i görüp, “‘Kim bu kız? Muhteşem’  dediğimi hatırlıyorum. O yüzden, casting sırasında onun adı geçtiğinde,  hemen üstüne atladık. Emma’nın gözleri inanılmaz güzel. Tek kelime  etmeden tüm sahneyi kotarabilir” diyor.
Sam’in  en yakın arkadaşı ve işteki amiri Peter’ı Miles Fisher  canlandırdı. “Oldukça düz bir bakış açısına sahip, iki kere iki dört  eder diyen türde biri” diyor Fisher, Peter için ve ekliyor: “Ölüm onun  ve arkadaşlarının peşine düştüğünde, mantıklı bir açıklama bulmak için  mücadele ediyor çünkü düşünce şekli başka türlüsüne elvermiyor. Ve  sonunda Ölüm onun en yakınındaki kişiyi aldığında, sanırım içinde bir  şeyler kopuyor; kafasına ve kalbine bir türlü söz geçirip olan bitenden  bir anlam çıkaramıyor. Kendini kurtarmak için umutsuzca çırpınıyor”.
Perry, Peter karakterinin belki de seride bugüne kadarki en büyük  değişim gösteren karakter olduğunu ve filme daha önce işlemedikleri  türde dramatik bir anlatım kattığını söylüyor: “Hayranlar için kutumuzda  pek çok eğlenceli sürpriz var ama sanırım en ilginçlerinden biri, bir  karakterin çevresindeki dünya yıkılmaktayken, kendini kurtarmak için  ahlaksızca yollar arayışını izlememiz. Üçüncü perdede elle tutulur bir  antagonist daha önce filmlerimizde yer almayan bir özellik”.
Fisher serinin standardına aykırı bir karakteri canlandırmaktan keyif  aldığını şöyle ifade ediyor: “Bu filmlerin müthiş olan yönü insanların  oyunun kurallarını bilmesi. Herkes muhtemelen korkunç bir şekilde  öleceğini biliyor; ve bunun eğlenceli yanı da izleyicilerin damarına  basmak. Kazalar her gün oluyor; küvetinizde, solaryum yatağınızda, yarış  pistinde, uçağa her binişinizde. Bu filmler hayal gücünüzü ateşliyor ve  sizi korkuya sürüklüyor ama bunu mizahi bir anlatımla yapıyor. Bununla  oynamak ve farklı bir düzeye taşımak eğlenceliydi”.
Peter’ın kız arkadaşı Candice’i canlandıran Ellen Wroe daha önce  jimnastikçi olan genç bir aktris. Yapımcıların aradığı şey tam da buydu.  Aslında, aktrisin filmlerle ilk olarak tanışması da jimnastik yaparken  olmuştu. “Yarıştığımız zamanlarda her Cumartesi gecesini birimizde  geçirir ve korku filmleri izlerdik. Bunların arasında ‘Final  Destination/Son Durak’ filmleri de vardı. Aklımı kaçıracak kadar çok  korkar ve gözlerimi kapatırdım ama sonra o filmleri tekrar tekrar  izlerdik” diyor Wroe.
Quale ise Wroe’nun doğru kişi olduğuna dair en ufak şüphesinin  olmadığını belirtiyor: “Ellen’da cesaret ve telaş vardı. Ayrıca, eski  bir jimnastikçiydi. Onu görür görmez arayışımızın sonuna geldiğimizi  anladık, Candice’i bulmuştuk”.
Bu spordan yedi yıldır uzak kaldığı için, dublör koordinatörü J.J.  Makaro iki dublöre Candice’in bir dizi karmaşık performans sergileyeceği  sahne için hazırlık yaptırdı. Ama, Makaro dublörlerin gerekli  olmadığını söylüyor:
“Ellen muazzam bir sürprizdi. Performansın daha karmaşık bölümleri için  dublöre ihtiyaç duyabilir diye tamamen hazırlıklıydım fakat Ellen spor  salonuna gitti ve hazırlanmaya başladı. Ne zaman ki ona yardım  edebileceğimiz bir noktaya geldiğimizi düşünsek karşımıza geçip bizi  hayrete düşürüyordu. Sonunda jimnastik antrenörümüz, ‘Tüm bunları yapmak  için ihtiyacımız olan kişi Ellen’ dedi. Onun çalışma ahlakı ve azmi  etkileyicilikten çok öteydi”.
“Bunca yıl ayrı kaldıktan sonra tekrar forma girmek ve eski düzeyime  dönmek biraz zordu ama bu zorluğa hazırdım” diyor Wroe ve ekliyor:  “Birkaç hafta sonra günde 3-4 saatlik antrenmanlar yapabiliyordum ve  becerilerimin çoğu geri gelmeye başladı”.
İş ahlakı pek fazla olmayan bir karakter ise Isaac. O, her ofiste olup  herkesi sinir ediyormuş gibi görünen, bayanlar tarafından tamamen  görmezden gelindiği halde bunu sürekli olarak değiştirmeye çalışan kişi.  Korku türüne yeni adım atan P.J. Byrne bu rolü oynamaya istekliydi.  “‘Bir daha beyaz perdede böyle ölme fırsatını, hele hele üç boyutlu  olarak, nerede bulacağım?’ diye düşündüm. ‘Final Destination 5/Son Durak  5’ta oynama isteğim böyle ateşlendi” diyor aktör.
Resimler:


















