ÇATI KATI
SYNOPSIS
Beş evli arkadaşın sakladıkları gizli bir anlaşmaları vardır. Bu anlaşma, metresleri ve sevgilileri ile özel anlar geçirmek üzere kiraladıkları ve sırayla kullanacakları trend bir çatı katıdır. Bir kış sabahı, genç ve çıplak bir kadının cesedini çatı katında keşfedinceye kadar, mükemmel bir düzenleme gibi görünmektedir. Hiç biri, kadının kim olduğunu ve nasıl oraya girdiğini bilmemektedir. Grup, birbirlerini suçlamaya başlar. Çok yakında, birbirleri hakkında düşündüklerinden ne kadar az şey bildiklerini farkedeceklerdir.
YÖNETMENİN YORUMU
ÇATI KATI’nın yapımcıları, filmi yönetmemi teklif ettiklerinde THE HAPPY HOUSEWIFE’ı yeni bitirmiştim. Filmin Flamanca versiyonunu bir kaç ay önce izlemiştim ve izledikten sonra da “Bir gün böylesine başarılı bir gerilimi yönetmek ne harika olurdu!” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bu sebeple filmi çekip çekmeme konusunda fazla düşünmeme gerek olmadığını söylememe gerek yok…
Hazırlık aşamasında Bart De Pauw’un yazmış olduğu orijinal senaryoyu okudum. Çok güzel kaleme alınmış olduğunu ve çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu gördüm. O andan itibaren bu heyecan dolu, çekici ve zeka ürünü olan filmi çekmek için adeta ellerim kaşınmaya başladı. Geniş izleyici kitleleri için kaliteli film yapmak benim için bir tutkudur. Onca zahmete girip bir film yapıyorsanız, bunu mümkün olan en fazla izleyici kitlesiyle buluşturmak için yapmalısınız. Ayrıca tıpkı THE HAPPY HOUSEWIFE’ ta yaptığım gibi ÇATI KATI’nda da da pek çok farklı türü harmanlayabileceğimi gördüm. ÇATI KATI gerilim türünün en iyi örneklerinden biri, ancak aynı zamanda yeterli mizah ve komedi unsurlarına da sahip.
Yine de, ÇATI KATI çekilmesi zor bir film oldu: Senaryo çok güzel kaleme alınmıştı. Öyle ki izleyicileri koltuklarında rahat oturtmamak için en ufak bir detaya bile çok büyük bir dikkatle yaklaşmak gerekiyordu.
Filmde beş ana karakter ve kronolojik bir şekilde anlatılmayan pek çok olaylar zinciri var. İzleyiciyi bırakabildiğiniz kadar şüphe içinde bırakmak istiyordum. Buradaki ana hedefim izleyiciyi mümkün olduğu kadar çok, yeniden herşey yerli yerine oturuyor mu diye düşündürtmekti. Bu benim de OLAĞAN ŞÜPHELİLER’i izlerken yaşamış olduğum harika bir histi. Bu aynı zamanda beş ana karakterle yaptığımız provalarda çok dikkat ettiğimiz bir unsurdu. Her sahne için karakterlerin her birinin ,ne bilip ne bilmemesi gerektiğini uzun uzun tartıştık. Oyuncuların ön çalışmalarda senaryo üzerinde tekrar tekrar çalışırken benimle fikir alışverişinde bulunmaları benim için çok güzel bir egzersizdi ve bunu her bir unsurun tıpkı bir yapbozun parçalarının büyülü bir şekilde bir araya gelip, ait oldukları yerlerine oturduğu noktaya gelene kadar sürdürdük.
OYUNCU KADROSU
Beş ana karakterin belirlenme aşaması oldukça heyecanlı bir süreçti. Beş erkek karakterin hepsi de birbirinden oldukça farklı tipler olmakla birlikte nihayetinde hepsi çok yakın arkadaşlar. Tüm farklılıklarına rağmen bu inanmanız gereken bir unsur. Oldukça zorlayıcıydı ama belirlenen oyuncu kadrosuyla çok gurur duyuyorum: Hızlı, başarılı mimar rolünde Barry Atsma’yı izleyeceksiniz. Fedja van Huêt ise ağzı sıkı ama çok sempatik bir psikoloğu canlandırıyor. Willem rolü için Jeroen Van Koningsbrugge tek kelimeyle muhteşemdi. Jeroen ise komedi unsurları içeren sahneler söz konusu olduğunda mükemmel bir zamanlamaya sahip komik karakter. Gijs Naber sessiz, güvensiz ama bir o kadar da düşünceli bir karakter ve Amsterdam Sinema Grubu’nda dikkatimi çekmiş olan Chico Kezari ise Tom karakteri için biçilmiş kaftandı. Beşlinin arasındaki kimyanın yanı sıra benim için evli çiftlerin doğal durmaları ve inanılır olmaları çok önemliydi. Willem için (Jeroen Van Koningsbrugge) lisede tanışmış olduğu ve bugün hala çok sevdiği bir kadın hayal ettim. Bu rolü bir modelin oynamasını istemiyordum bu yüzden de kanlı canlı naturel bir kadın arayışına girdim. İşler ters gittiğinde onsuz adeta bir hiç olmalıydı. Onu tepelerde tutacak birine ihyiyacım vardı. Dahası, harekete geçip Willem’i bir sonraki aşamaya taşıyacak biri olmalıydı. Lies Visschedijk kelimenin tam anlamıyla bu standartlara uygundu. İlk bir araya geldikleri andan itibaren onlara adeta aşık oluyorsunuz. Elbette Kim Van Kooten, Hadewych Minis, Anna Drijver en Sallie Harmsen gibi yardımcı kadın oyuncuları oyuncu kadromuza dahil edebilmekten dolayı mutluyum.
ÇATI KATI, hem kadınlara hem de erkeklere hitap eden bir film. Arkadaşlık, aşk, insani ilişkileri, yetişkinlik ve kıskançlığı konu alan bir film. Günlük hayatımızda hepimizin uğraşması gereken konular. Karakterler doğal ve adeta aşina. Erkekler kolayca kendilerini beş karakterden biriyle özdeşleştirebilir. Aynı şey, filmdeki bayanlarla izleyici bayanlar için de geçerli. Dahası, fimde her kadının zevkine hitap edecek bir erkek karakter var.
OYUNCULAR
Anna Drijver Ann Marai
Barry Atsma Matthias
Katja Herbers Marjolein
Chico Kenzari Tom
Fedja Van Huét Bart
Jeroen Van Koningsbrugge Willem
Giys Naber Tom
Sallie Harmsen Sarah
Kim Van Kooten Nathalie
Charlie Dagelet Linda
Carolien Spoor Kimmy
Lies Visschedijk Anette
Hadewych Minis Eva
Jamie Grant Linda
EKİP
Yönetmen ANTOINETTE BEUMER
Senaryo SASKIA NOORT
Yazar BART DE PAUW
Görüntü Yönetmeni DANNY ELSEN n.s.c./s.b.c.
Kurgu PHILIPPE RAVOET ve ANNELIEN VAN WIJNBERGEN
Ses SIMONE GALAVAZI
Ses Tasarım PETER FLAMMAN
Kostüm Tasarım MARIAN VAN NIEUWENHUYZEN ve MARION BOOT
Oyuncu Seçimi KEMNA CASTING
Makyaj ESTHER DE GOEY
Müzik WOLFRAM DE MARCO
Yapım Tasarım KURT LOYENS
Yardımcı Yapımcı BNN
Ortak Yapımcı ERIK VAN LOOY
Yapımcılar HILDE DE LAERE, RACHEL VAN BOMMEL ve SANDER VAN MEURS
Katılımıyla BNN
Desteğiyle Suppletiefonds, CoBO-fonds, the Belgian Tax Shelter for audiovisual works
YORUMLAR :
– BOYD VAN HOEIJ, VARIETY :
Kimliği belirsiz çıplak bir bayan cesedi eşlerini aldatan beş erkeğin paylaştıkları Çatı Katı’nda bulunur. Çatı Katı, 2008 Flaman yapımı filmin aynı adlı Amsterdam’da çekilmiş yeni uyarlaması.
Kimliği belirsiz çıplak bir bayan cesedi eşlerini aldatan beş erkeğin paylaştıkları Çatı Katı’nda bulunur. Filmin en can alıcı noktası bu, Antoinette Beumer (aktrist Famke Janssen’in kız kardeşi) tarafından çok iyi yönetilmekle birlikte sanki filme imzasını atmamış gibi. Akılcı temayı korumayı başarmış.Yerel olarak elde ettiği başarı nedeniyle, Patrick Wilson, James Marsden ve Wentworth Miller’ın yer aldığı, Amerikan uyarlaması çekilmeye başlandı.
Orijinal Sapık ve yeniden çekiminde olduğu gibi, Çatı Katı,her ne kadar birebir aynı çekilmiş olmasa da, selefinden çok da farklı olduğu hissini uyandırmıyor. Bu da çok şaşırtıcı değil aslında çünkü orijinal filmin ekibindeki görüntü yönetmeni, yapım tasarımcısı, kurgucusu ve bestecisi dahil olmak üzere pek çok kişi selefi kadar başarılı olan yeni uyarlamada da yer almışlar. Kamera önünde, beş Hollandalı oyuncu (Fedja van Huet, Barry Atsma, Gijs Naber, beyaz perdeye ilk adımını atan Chico Kenzari ve filme mizahi bir yan kazandıran Jeroen van Koningsbrugge) eşlerinin kirli sırlarını öğrenmesi olasılığı ile yüzyüze geldikleri anda artık birbirleriyle eskisi kadar dostane ilişkiler içinde olamayan arkadaşları canlandırırken çok başarılı bir iş çıkartıyorlar.
– CINEMA NETHERLAND :
İyi oyuncu kadrosuyla baştan sona zekice bir gerilim
Yüzünde büyük bir gülümsemeyle Matthias (Barry Atsma) anahtarları sallar. En iyi dört arkadaşına hediyesidir söz konusu anahtarlar. Kapalı kapılar ardında kalacak kaçamak yapabilecekleri çatı katı için her birine özel giriş imkanı. Görünüşte her erkeğin hayali. Sadece Bart (Fedja van Huet) nazikçe reddeder. “Dikkat edin de bu sizin sonunuz olmasın” diye uyarır psikolog.
Çatı Katı’nın izleyicileri Bart’ın kesinlikle ileriyi görebildiğini biliyorlar. Film, beş arkadaşın lüks dairedeki yuvarlak yatağın etrafında toplanmasıyla başlıyor. Yatağın üzerinde çıplak kelepçelenmiş bileklekleri kesilmiş, yüzü koyun yatan ölü bir kadın vardır. Biri onlara komplo mu kurmuştur? Yoksa katil içlerinden biri midir? Geri dönüşlerle desteklenen tartışmalar sonucu tüm erkeklerin olayı örtbas etme çabası içinde oldukları ortaya çıkıyor.
Çatı Katı, tüm zamanların en iyi gişe hasılatını (yaklaşık 1.2 milyon) elde etmiş olan Belçika filminin aynı adlı yeni uyarlamasıdır.
Çatı Katı iyi oyuncu kadrosuyla zeki bir gerilim. Antoinette Beumer’ın yönetmenliğini üstlendiği filmde Amsterdam yüksek binalardaki cam ve çeliğin steril dünyasından yansıtılmakta.
Bu ,hikayeyle çok iyi örtüşen bir seçim. Adeta dünyanın tepesine çıkmış olan beş arkadaş, hep bu kadar yükseklerde kalacaklarına inanırken, içine düştükleri kuyunun ne kadar derin olduğunu görürler ama artık çok geçtir. Yalanlar söyler ve aldatırlar. Bu sadece kendilerinin faydalanabildikleri bir erkek dayanışmasıdır.
Özetle, ödülleri ölü bir kız oluyor. Kötü karmanın seçkin örneklerinden biri gibi adeta. Olayı müteakiben gelişen tüm tartışmalar, izleyiciyi ters köşeye yatıran olaylar zinciri ,orijinal senaryoda da mevcut. Hepsi yeni uyarlamadaki kadar güçlü ve inanılır olmayabilir ancak her sahnedeki bir kaç detay ile birlikte izleyiciyi germeyi ve senaryoyu alkışlanır hale getirmeyi başarıyor Bart de Pauw.
-HENNY WOUTERS, MOVIE 2 MOVIE :
22 Ekim 2008 tarihinde, tüm zamanların gişe hasılat rekorunu kıracağının farkında olmaksızın Belçika yapımı gerilim filmi olan Çatı Katı vizyona girdi. Zekice teması, erotizm ve suç kombinasyonu, en iyi oyunculardan oluşan kadrosu ile tüm zamanların en popüler Belçika filmi olmayı başardı. Eleştiriler öyle olumluydu ki, bir Hollywood yeni uyarlaması an meselesi gibiydi.
Filmin orijinali asla Hollanda’da gösterime sokulmadı ve bu nedenle hikaye kolayca Antwerp’ten Amsterdam’a taşındı.
Belçika yapımı orijinal film gizemli bir düşüş ve iskelede yürüyüşle açılırken yeni uyarlama bir sevişme sahnesiyle başlıyor. Belçika yapımı film melankolik seslerle sona ererken, yeni uyarlamada katilin açığa çıkmasıyla sona erer.
Peki, yeni uyarlama başarısız mı? Aksine çok başarılı. Film boyunca şüphe içindesiniz, izleyici devamlı kendisini ters köşeye yatıran olaylar zinciriyle hayrete düşüyor.
Beumer “Bu filmi bitirmek için garip ve komik bir durumdu” diyor.
-“Bu, aynı zamanda kameramanla yakınlaşmamı da sağladı, bu olayı birlikte atlatmış olmamız! Yaralarının iyileşmesi için süre verip kendisine filmi tamamlama fırsatı verdikleri için yapımcılara minnettar olduğunu” da ekliyor.
-Van Bommel ,Çatı Katı’nın, Amsterdam’ı uluslararası izleyicinin ilgisini çekecek bir şekilde yansıttığına inanıyor. Şehrin hep görmeye alışkın olduğumuz kanalları ve genelev bölgesini değil modern mimarisini sunuyor.