Hayat Var

Hayat (14), babası ve yatalak dedesi ile birlikte, nefes kesici güzellikteki İstanbul Boğazı’na açılan bir dere ağzına kurulmuş, derme çatma ahşap bir evde yaşamaktadır. Boğaz güzel olduğu kadar da karanlık ve tehlikelidir. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkar. Hayat bu zorlu, sert ve acımasız dünyada doğmuştur ama yaşama sıkı sıkıya sarılır. Dünyadaki adaletsizliklere karşı cesaretini, dayanıklılığını ve umudunu yitirmez.
Hayat Var Yönetmen Görüşü
Benim için bu projenin en heyecan verici özelliği, filmin İstanbul’a ilk kez denizden yaklaşma ve suların üzerinde bir İstanbul oluşturma isteği.
İstanbul Boğazı’nda ne zaman bir kayıkta yalnız kalmayı düşünsem,kıyılardan 12 milyon kişinin bana baktığını, aynı kayıkta ne zaman yalnız kalmak istemesem, orada olduklarını bildiğim 12 milyon kişinin bana arkalarını döndüğünü hissederim.
İstanbul bütün büyük şehirler gibi sert bir şehirdir.Hele denizden bakıldığında insanı çepeçevre tahakkümü altına alabilen, güzelliğiyle sarhoş edip düşürdüğü melankoliden, zalim bir kayıtsızlıkla tekme tokat fırlatıp atabilen, gaddar bir şehirdir.
Film kendisine denizden bakılan böyle bir İstanbul oluşturmak istiyor. Okumaya devam et “Hayat Var”