Son Cellat

Son Cellat, 12 Eylül sonrası askeri cunta yönetimi sırasında, savcı Yusuf ile arabacı Yusuf’un, dönemin eylemci gençlerinin de tutuklu bulunduğu hapishanede gelişen dostluklarını anlatıyor. Bu, onların dostlukla başlayan ve ibretlik bir acıya dönüşen yaşamlarından bir kesitin öyküsü…

Savcı Yusuf (Atilla Saral), devrimci-eylemci oğlu Emre (Haill Kızbaş) ile sürekli bir çatışma halindedir. Baba ile oğlu arasında kalan anne Pervin (Jülide Kural) ise, ne kadar çabalasa da ikisi arasındaki gerilime engel olmaıyordur. Bir gün, anne-babanın korktuğu başlarına gelir ve oğullarını bir çatışmada kaybederler.

Bu acı, anne-babanın da yollarını ayırmalarına neden olur. Yusuf, oğluna sergilediği katı tavırlar nedeniyle suçluluk duygusuna kapılmış, ağır bir travma geçiriyordur. Geçirdiği duygusal değişimle, evde bulduğu oğluna ait “özgürlük” afişlerini sokaklara asmaya çıkar. Ancak oğlunun arkadaşları ile giriştiği bu eylem sırasında yakalanır ve bu çatışmada gerçekleşen bir asker ölümü de Yusuf’un üzerine kalır. Yusuf, artık idamla yargılanan bir mahkumdur.

Öte yandan, hapishanede Yusuf’un koğuşunda yatan arabacı Bayram, cezaevinin en saf, en zavallı mahkumudur. Hasta beygiri Yasemin ile beraber arabacılık yaparken, uzaktan bir akrabası ile evlendirilmiştir. Karısını bir gün başka bir adamla beraber yatakta ölü bulur. Cinayetle suçlanarak hapse atılan Bayram, koğuşta da itilip kakılmaya devam eder.

Cezaevine gelişiyle Bayram’a sahip çıkan Yusuf, ona okumayı ve kendisini korumayı öğretir. Ama cezaevi yönetiminin Byarma için başka planları vardır. Devlet tarafından Bayram’ın savunmasına atanan avukat, onu hakkındaki iddiaların düşürülmesine karşılık olarak cellatlık yapmaya zorlamaktadır. Bayram, Yusuf’un tüm uyarılarına karşın, saflığının da etkisiyle cellatlık yapmayı kabul etmek zorunda kalır.

Eskiden cellatlık yapan bir çingeneden işin inceliklerini öğrenen Bayram, utanç içinde ilk idamını gerçekleştirir. İkinci idamdan sonra özgürlüğüne kavuşan Bayram, dışarıda da huzur bulamayacaktır. Çingenenini uyardığı gibi, artık uyuyamayan, idam edilen mahkumların hayaliyle baş etmeye çalışan Bayram, cellatlıktanda kurtulamamıştır. Her gerektiğinde, dövülerek, itilerek, kakılarak, tehdit edilerek sindirilebilecek ve cellatlığa zorlanacak biridir artık. Nitekim, cezaevindne çıkışının üzerinden çok geçmeden, yeni bir iş için tekrar cezaevine götürülür…
Yönetmen: Şahin Gök
Yapımcı Firma: Hayalim Film
Görüntü Yönetmeni: Ali Utku
Senaryo: Macit Koper
Hülya İniş
Müzik: Mazlum Çimen
Kurgu: Mevlüt Koçak
Sanat Yönetmenleri: Selda Çiçek
Davut Kanmaz
Yardımcı Yönetmen: Ayşe Esertepe
Yönetmen Yardımcıları:    Demirkan Çetinoğlu
Gülşah Zebil
Burak Yırtar
Yapım Koordinatörü: Gülşah Zebil
Makyaj:    Nazan Aslan
Dram
Renkli
95 dakika

YAPIM HAKKINDA

SON CELLAT’ın çekimleri, geçtiğimiz Ocak ayında, -20 derece ile tarihinin en soğuk kışlarından birini geçiren Amasya’da gerçekleşti.

Filmin dış mekan çekimleri kar altında gerçekleştirildi. İç mekanda geçen sahnelerin ise büyük bir kısmı, cezaevi sahneleriydi. Bu sahneler için, bir cezaevi seti oluşturulacakken, Amasya Cezaevi, eşine az rastlanır bir kararla kapılarını film ekibine açtı. Böylece cezaevi sahnelerinin büyük bir bölümü gerçek bir cezaevinde gerçekleştirildi.

Çekimlerin onuncu gününde, filmin yapımcısı Ali Zebil’in hayatını kaybetmesi üzerine maddi ve manevi büyük bir sıkıntı içerisine düşen ekip, filmi büyük zorluklar ve fedakarlıklar ile tamamlayabildi.

SON CELLAT, bu zorlu yapım sürecinin ilk meyvesini, elemeyi geçerek Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film ödülü için yarışmaya hak kazanarak aldı.

Film, Medyavizyon dağıtımıyla 7 Kasım’da yaklaşık 50 kopya olarak vizyona girecek.

Bir yanıt yazın