THE TOURIST:TURİST
MÜKEMMEL GEZİ. MÜKEMMEL TUZAK
10 ARALIK 2010 da vizyonda
Frank (Depp), kırık kalbinin acısından kurtulmak için İtalya’ya giden Amerikalı bir turisttir. Trende Elise (Jolie) adında olağanüstü bir kadınla tanışmasıyla gezisi bambaşka bir boyut kazanır. Ancak Frank’ın Elise ile karşılaşmasının aslında tesadüf değildir. Arka planda Paris ve Venedik’in nefes kesen manzaraları eşliğinde Frank, bir ilişkinin ardından koşarken etrafında tehlikeli entrikaların döndüğünü fark eder.
Johnny Depp, The Tourist’te kendisinin garip bir entrika, aşk macerası ve tehlike
ağında bulunmasına yol açacak eğlenceli maceraı bir Amerikalı turisti canlandırıyor.
Kırık kalbini iyileştirmek için Avrupa’ya yaptığı hazırlıksız seyahatinde, Frank ansızın kendini, (Johnny Depp) kasten yolunun kesiştiği olağanüstü bir kadın olan Elise’le (Angelina Jolie) cilveli bir yakınlaşma içinde bulur. Farkında olmadan kendilerini ölümcül bir fare oyununun içine sokulmuş olarak bulurlarken, kısa romantik ilişkileri hızlı bir şekilde Paris ve Venedik’in nefes kesici fonunda gelişir.
Spyglass Entertainment, GK Films, Birnbaum/Barber ve Studiocanal’ın katkılarıyla GK ve Films ve Columbia Pictures yönetmen Florian Henckel von Donnersmarck’ın filmi “The Tourist”i takdim. eder. Oyuncu kadrosunda Angelina Jolie, Johnny Depp, Paul Bettany, Timothy Dalton, Steven Berkoff, Rufuss Sewell ve Christian De Sica bulunan filmin, senaristliğini Christopher McQuarrie, Jullian Fellowes ve aynı zamanda filmin yönetmeni olan Florian Henckel von Donnersmarck, yapımcıları Graham King, Tim Headington, Toger Birnbaum, Gary Barber¸Jonathan Glickman, sorumlu yapımcıları Lloyd Phillips, Bahman Naraghi, Olivier Courso, Ron Halpern, görüntü yönetmeni John Seale, yapım tasarımcısı Jon Hutman, kurgucus Joe Hutshing
ve Patricia Rommel, kostüm tasarımcısı Colleen Atwood ve besteciyse James Newton Howard’dır.
İçerdiği şiddet ve üslup nedeniyle Motion Picture Association of America tarafından seyirci yaşı 13 yaş ve yukarısı olarak değerlendirilen film tüm Amerika’da 10 Aralık 2010 tarihinde vizyona girdi.
FİLM HAKKINDA
Florian Henckel von Donnersmarck yapımcı Graham King’e “The Tourist”le ilgili görüşünü sunduğunda, King’in bu filmin finansörü ve yapımcısı olmayı istediğine karar vermesi yalnızca 30 dakikasını almış. Donnersmarck “Sırtınıza yaslanıp hayattan birkaç saat zevk alacağını deneyimlerden biri olabilecek bir film yapmak istedim.” diyor.
Jolie’yi ise projedeki güçlü kadın karakterinin potansiyeli, yönetmen Henckel von Donnersmarck’la çalışma fırsatı ve Donnersmarck’ın ortak senaryo yazarı olması cezbetmiş. Çok önceden yapılan bir toplantıdan sonra, yönetmen ve oyuncunun yapmak istedikleri film türünde hemfikir oldukları çok barizmiş. Jolie, “Başkalarının Yaşamı”nın çok güzel, çok aklı başında ama aynı zamanda ağır bir film olduğunu söylüyor. Jolie “Henckel’le tanıştığımızda, zevk verici ve eğlenceli, insanların seyretmesi için heyecan verici ama aynı zamanda çok fazla ciddiye alınmayacak bir film yapmak istediğini açıkça belirtti. Bu mükemmel bir eşleşmeydi.” diyor. Artık yapımcı ve yönetmen için en önemli adım doğru erkek başrol oyuncusunu bulmaktı. Henckel von Donnersmarck “Angelina’nın gölgesinde kalmayacak birine gerçekten ihtiyacımız vardı. Çekicilik, zeka ve oyunculuk yeteneği açısından Angelina’ya gerçek eşin hangi erkek oyuncu olacağı konusunda beyin fırtınası yaptrığımızda sürekli aklımıza gelen tek isim Johnny Depp’ti.” diyor.
Depp Graham King’le çalışmayı sevdiğini söylüyor çünkü; “Graham bir Mürted. Oyunun kurallarını biliyor ama ille de onlara sadık kalmıyor. Risk faktörü ona iyi geliyor ve bu da onu eşsiz kılıyor. Kafa tutmayı seviyor (Zorluğu seviyor), muhteşem bir zevki var ve diğer insanların neler yaptıklarını umursamıyor, kendi inandığı şeyleri umursuyor.
KARAKTERLER HAKKINDA
Angelina Jolie, aranan hırsız Alexander Pearce’la romantik bir ilişkiye giren, ama gerçek güdülerini kendisine saklayan, gizemli ve elbette ki çok güzel bir kadın olan Elise Clifton Ward’u canlandırıyor.Jolie “Alexander Elise’e Paris’ten Venedik’e giden trene binmesi ve trendeyken Alexander’ın boyunda ve yapısında birini bulması konusunda talimat veriyor.” diyor. “Elise, Frank’i buluyor ve onu bu maceranın içine atıyor.”
“Bu filmdeki karakterim diğer filmlerimden farklı.” diyen Jolie sözlerine şöyle devam ediyor: “Benim doğal günlük ritmim daha hızlı ve daha ağır. Elise şatafatlı ve zarif bir dünyada yaşadığı için, çekimlerin başında Florian bana yavaşlamamı belirtti.” Henckel von Donnersmarck” “Angelina sabahları uyandığında göz alıcı ve kadınsı ve ben de ondaki bu özelliği filmdeki Elise karakterinde yakalamak istedim.” diyor. Jolie sözlerine “Florian muhtemelen hayatımda şimdiye kadar tanıştığım en zeki insanlardan biri. Yapmayın: altı lisan konuşuyor. Biz Paris’te çekim yaparken, Fransızca konuştu, İtalya’da çekim yaparken İtalyanca konuştu. Birkaç dublörümüz Rus idi ve onlarla Rusça konuştu.” diyerek devam ediyor. Olağanüstü Elise Clifton’ın karşısındaki kişi, Amerikalı bir matematik öğretmeni olan Frank Tupelo’dur. Depp “Beni asıl ilgilendiren nihai sıradan bir adamı oynamaktı.” diyor. “Normal olarak algılanan insanlar, benim gerçekten çok tuhaf bulduğum kişilerdir. Tikleri, hataları ve kendilerine özgü garip hareketleri vardır. Frank hayatı çok renkli biri değil, o yüzden onu aşırı normal biri olarak oynamak çok büyük bir meydan okumaydı.”
Depp ayrıca Henckel von Donnersmarck’la çalışma fırsatı da çok hoşuna gitmiş. Aktör yönetmenle ilgili düşüncelerini şöyle dile getiriyor; “Sadece tatlı biri değil, aynı zamanda alçak gönüllü, müşfik, sevecen, akıllı ve aşırı zeki biri, işbirlikçinin ötesinde biri. Olayların organik olması gerektiği gerçeğiyle çok ilgiliydi. Angelina’yla aynı dairede bir araya geldiğimizde olayların şekilleneceğine güvendi.”
Film yapımcıları Depp ve Jolie’nin etrafını oyuncu kadrosu ve meşhur yüzlerle çevirdiler.
Paul Bettany, gangster Alexander Pearce’ın izini takip ederek yakalamaya çalışan polis Acheson’ı canlandırıyor. Karakteriyle ilgili olarak “Acheson Pearce’ı yakalamayı bir saplantı haline getirmiş.” diyor. “Çok uzun süre yakalamaya çalışmış ve her seferinde engellenmiş. Ama filmle ilgili olan şey, benim karakterim de dahil olmak üzere hiç kimse ciddiye alınmıyor. Acheson’ın soruşturması karmaşık ve çapraşık, güdülenmesi kişisel nedenlerinden dolayı karışık.” Bettany, yönetmenin güç beğenen, talepkâr ve kendine özgü biri olduğunu söylüyor. “Yönetiminde muazzam miktarda ayrıntı var. Bunu tamamen çok hoş bir şekilde yapıyor, ama istediğini elde edinceye kadar ilerlemiyordu.”
James Bond betimlemesiyle çok iyi tanınan Timothy Dalton, Alexander Pearce soruşturmasını yöneten adamlardan sorumlu Başkomiser Jones olarak “The Tourist”te çok değişik türde İngiliz hükümet ajanı rolünü üstleniyor. “ The Tourist’te, Alexander Pearce’ı yakalama operasyonunda tüm yetkiye sahip yoğun hesaplı, bütçe bilinçli polis, Başkomiser Jones’u oynuyorum. Jones’un endişesi sadece suçun ya da suçlunun etiği değil, aynı zamanda Pearce’ın çaldığı muazzam miktardaki paraya da el koymak. Alexander Pearce’ın yasadışı kazanç olarak 744 milyonu var, Pearce’ın İngiliz tebaası olduğu göz önünde tutulursa, bu paraya el koyabiliriz. Ve ilginç bir şekilde, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair kendine özgü duygularını, nezaketini ve dünyevi ahlaklılığını kullanarak bunu beceriyor.” Steven Berkoff, mümkün olursa, Alexander Pearce’ı Acheson’dan daha çok bulmayı isteyen gangster, kötü adam Shaw’u canlandırıyor. Berkoff “Karakterim, kötülüğün, çekiciliğin ve ince zevkin tuhaf tarzda bir karışımı.” diyor. Berkoff sözlerine “Angelina Jolie’yle çok yoğun ve bıçakların ve silahların da önemli rol oynadığı bir sahnem vardı. Angelina bunu çok kolay bir şekilde yaptı ve sakinliğini korudu. Korkusuz ve çok güven vericiydi. Yoğun bir konumdayken gözünü bile kırpmadı, sahneye çok odaklanmıştı.” diyerek devam ediyor.
VENEDİK’TE ÇEKİMLER
Yönetmen Florian Henckel von Donnersmarck Venedik’teki çekimlerin bu filme çok özel, neşeli ve çok güzel bir hava verdiğini söylüyor. Donnersmarck “Elbette bu bize aynı zamanda dikkate değer tasarım zorlukları sundu. Venedik ve Paris çok fazla fotoğraflandığından, biz bunu yeni bir tarzda göstermek istedik. Senaryoyu okuduktan sonra ilk aradığım kişi Jon Hutman’dı. Redford’un “Quiz Show”, Nancy Meyers’in “What Women Want” ve “Something Gotta Give” ve Sydney Pollack’ın “The Interpreter” filmlerindeki çalışmalarına hayran kalmıştım ve ihtiyacım olan şeyleri bana verebileceğini biliyordum.” diyor.
Yönetmen ve yapım tasarımcısı Jon Hutman arasındaki ilk konuşmalarda, şehrin hâlâ hayat dolu ve çağdaş hissedilmesini sağlarken, filmin tasarrımın Venedik şehrinin güzelliğini yansıtması gerektiği konusunda anlaşmışlar. Hutman bunu şöyle açıklıyor; “Venedik’ten başka hangi şehirde, hem kanal teknesiyle ve bina çatısında kovalamacalar yapabilir, hem de karakterleriniz dünyanın en çarpıcı sokakları boyunca gezinirken yürüyüp konuşabilirler? Angelina Jolie, Johnny Depp ve Venedik. Bundan daha iyi bir eşleşme olamaz”.
OYUNCULAR HAKKINDA
Akademi ödülü ve üç defa Altın Küre kazanan ANGELINA JOLIE (Elise Ward) Hollywood’un en yetenekli başrol kadın oyuncularından bir olmaya devam ediyor. Çok kısa bir süre önce Jolie aksiyon gerilim filmi “Salt”ta rol aldı. Bundan önce de, Jolie, kendisine “En İyi Kadın” oyuncu dalında Akademi ödülü adaylığını yanısıra Golden Globe, Screen Actors Guild, British Academy of Film and Television Arts, Broadcast Film Critics, London Film Critics ve Chicago Film Critics adaylığı da kazandıran Clint Eastwood’un başarılı filmi“Changeling”de oynadı. “Changeling”de oynadı. Jolie ayrıca, Timur Bekmambetov’un yönettiği 2008’in kapalı gişe fantazi gerilim filmi “Wanted”da oynadı ve DreamWorks’ün animasyon film “Kung-Fu Panda’da Jack Black’le birlikte seslendirme yaptı. Jolie, 2007 yılında Robert Zemeckis’in “Beowulf”, Mariane ve Daniel Pearl’ün gerçek dramatik hikayesinden uyarlanan Michael Winterbottom’ın yönettiği “A Mighty Heart”da rol aldı. Bu filmdeki performansı Jolie’ye Altın Küre, Screen Acyors Guild, Broadcast Film Critics and Film Independent’s Spirit ödülleri adaylıklarını kazandırdı.
Jolie’nin daha önceki film çalışmaları arasında Robert De Niro’nun yönettiği ve Matt Damon’ın rol aldığı “Good Shepherd”, Brad Pitt’le rol aldığı “Mr&Mrs. Smith”, Oliver Stone’un yönettiği ve Colin Farrell’la Anthony Hopkins’in de rol aldığı “Alexander filmleri bulunmaktadır. 2003 yılında Jolie, 2001 yılında Simon West’in yönettiği aksiyon macera filmi “Lara Croft Tomb Raider”ın devam filmi olan “Lara Croft Tomb Raider: The Cradle of Life”la provokatif film “Beyond Borders”da rol aldı.
Jolie’nin akıl hastası bir kızı betimlediği “Girl, Interrupted” kendisine “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Akademi, üçüncü Altın Küre, Broadcast Film Critics Association, Screen Actors Guild ödüllerini kazandırdı. HBO filmi “Gia”daki AIDS’den ölen süper model Gia Carangi betimlemesiyle ciddi övgülerin yanısıra Altın Küre, Screen Actors Guild ve Emmy ödülü adaylıklarını kazandı.
Jolie ayrıca yaptığı insani çalışmalarıyla da geniş çapta tanınmaktadır. JOHNNY DEPP (Frank Tupelo) yakın zamanda dünya çapnda kapalı gişe oynayan yıldızlar filmi “Alice in Wonderland”de Mad Hatter olarak afişte yer aldı. Bu filmden önce, Michael Mann’in yönettiği, Christian Bale ve Akademi ödüllü Marion Cotillard’ın da rol aldığı cani John Dillinger’in gerçek yaşam öyküsü “Public Enemies”de, “En İyi Aktör” dalında üçüncü Akademi ödülü adaylığını ve Altın küre ödülünü kazandığı Tim Burton’ının yönettiği “Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street” filmlerinde rol aldı.
Depp halen yapımı devam eden “Pirates of the Caribbean: On Starnger Tides” filminde Kaptan Jack Sparrow rolünü yeniden canlandırmaktadır. “Pirates of Carbbean:Dead Man’s Chest” filminden sonra Gore Verninski’nin “Pirates of the Caribbean: At World’s End”de üçüncü defa korsan kaptanı canlandırdı. Depp “Pirates of the Craibbean: The Curse of the Black Pearl”deki Sparrow betimlemesiyle ilk Akademi Ödlü adaylığının yanısıra, Altın Küre, British Academy of Film and Television Arts ödülü adaylıkları ve Screen Actors Guild ödülü kazandı.
2005 yılında Depp kendisine “Komedi ya da Müzikal dalda En İyi Erkek Oyuncu” ödlü adaylığını kazandıran “Charlie and the Chocolate Factory” ve “Corpse Bride” filmlerinde Tim Burton’la işbirliği yaptı. Depp, Altın Küre, Screen Actors Guild Award ve BAFTA adaylığının yanısıra ikinci Akademi ödülü adaylığını, Kate Winslet ve Freddie Highmore’un karşısında rol aldığı Marc Forster’ın “Finding Neverland” filmindeki J.M.Barrie rolüyle aldı. Depp’in diğer filmleri arasında “The Libertine” David Koepp’in “Secret Window”, Robert Rodriguez’in “Once Upon a Time in Mexico”, Albert ve Allen Hughes’un “From Hell”, Ted Demme’nin “Blow”, Lasse Hallströméün “Chocolat”, Julian Schnabel’in “Befor Night Falls”, Sally Potter’ın “The Man Who Cried”, Burton’ın “Sleepy Hollow”, Roman Polansk’nin “The Ninth Gate”, Terry Gilliam’ın “Fear and Loathing in Las Vegas”, Mike Newell”ın “Donnie Brasco”, Jim Jarmusch’un “Dead Man” ve Marlon Brando ve Faye Dunaway’in karşısında rol aldığı Jeremy Leven’in “Don Juan DeMarco” filmleri bulunmaktadır.
Tim Burton’ın “Edward Scissorhands” filmindeki, filmle aynı adı taşıyan inandırıcı performansı, Depp’i Hollywood’un en rağbette olan yeteneklerinden biri olarak kabul ettirdi ve !En İyi Erkek Oyuncu” dalında Altın Küre adaylığı kazandırdı. Jeremiah S. Chechik’in yönettiği alışılmadık aşk hikayesi “Benny &Joon”daki çalışmasıyla bir başka Altın Küre adaylığıyla onurlandırıldı. Depp “Ed Wood” filminde yeniden Burton’la yeniden biraraya geldi ve bu filmindeki performansıyla “En İyi Erkek Oyuncu” dalında bir Altın Küre adaylığı daha kazandı. Diğer filmleri arasında Lasse Hallström’ün “Whats Eating Gilbert Grape”, Emir Kusturica’nın “Arizona Dream” ve “John Badham’ın “Nick of Time” filmleri bulunmaktadır.
Depp mesleğine, kendisini Los Angeles’a götürecek olan Kids adlı rock grubunda müzisyen olarak başladı. Grup dağılınca Depp oyunculuğa döndü ve ilk oyunculuk işini “A Nightmare on Elm Street” filmiyle aldı. Depp Popüler televizyon dizisi “21 Jump Street” deki gizli dedektif Tom Hanson olarak başarısını kanıtlayacak müzisyen rolünüğ almadan önce, Oliver Stone’un Akademi ödüllü “Platoon” filmi de dahil olmak üzere birçok filmde roller aldı. John Waters’ın “Cry Baby” filmindeki ana karakteri canlandırmadan önce bu seride dört sezon oynadı. Depp ilk yönetmenlik denemesini, kendisinin de Marlon Brando karşısında rol aldığı, Gregory McDonald’ın romanından uyarlanan “The Brave” filmiyle yaptı. Filmin senaryosunu ağabeyi D.P. Depp’le ortak yazdı.
Britanya doğumlu PAUL BETTANY (Müfettiş John Acheson) filmlerdeki, Londra sahneleri ve İngiliz televizyonundaki performansıyla deniz aşırı ülkelerde tanınırken, Amerikan seyircisi onu ilk defa Heath Ledger’ın karşısında rol aldığı gülünç Chaucer rolüyle keşfetti. Bu performansıyla “En İyi Yardımcı Aktör” dalında London Film Critics Ödülünü kazandı. Londra’daki Drama Center’da klasik eğitim alan Bettany, ilk sahne çalışmasını Bir West End yapımı olan Stephen Daldry’nin ( The Hours, Billy Elliot) yönetimindeki “An Inspector Calls”la yaptı. İlk uzun metraj filmi “Bent”teki rolünü almadan önce, “Richard III”, “Romeo and Juliet” ve “Julius Caesar” yapımlarında rol alarak Royal Shakespeare Company’yle bir sezon geçirdi.
Bettany’nin rol aldığı filmler arasında Catherine McCormack ve Rachel Weisz’la birlikte rol aldığı , David Leland’ın “Land Girls”, “After the Rain”, Sally Filed ve Michael Richards’la birlikte rol aldığı Peter Medak’ın “David Copperfield”, Malcom McDowelli David Thewlis ve Saffron Burrows’un da rol aldığı Paul McGuigan’ın “Gangster No.1”, Willem Dafoe’nın karşısında rol aldığı Paul McGuigan’ın “The Reckoning”, Russell Crowe, Jennifer Connelly ve Ed Harris’le birlikte rol aldığı Ron Howard’ın Akademi ödüllü “A Beautiful Mind”, Olivia Williams ve Helena Bonham-Carter’la brilikte rol aldığı Thadeus O’Sullivan’ın “The Heart of Me”, Lars Von Trier’in “Dogville”, Kirsten Dunst’la birlikte rol aldığı Richard Loncraine’in “Wimbledon”, Russell Crowe’la yeniden bir araya geldiği Peter Weir’ın “Master & Commander: The Far Side of the World”, Tom Hanks, Audrey Tautou, Ian McKellen ve Alfred Molina’nın da rol aldığı Ron Howard’ın “The Da Vinci Code”, Queen Latifah, Alicia Keys, Jennifer Hudson ve Dakota Fanning’in rol aldığı “The Secret Life of Bees” filmleri bulunmaktadır.
Ocak 2009’da Bettany, en çok satan çocuk kitabından uyarlanan fantazi macera filmi “Inkheart”da göründü. Rol arkadaşları Brendan Fraser, Helen Mirren’dı. Bettany daha sonra Emily Blunt, Rupert Friend ve Jim Broadbent karşısında Martin Scorsese’nin “Young Victoria”sında rol aldı.
TIMOTHY DALTON (Başkomiser Jones) Londra’daki The Royal Academy of Dramatic Art’da eğitim aldı. Dalton film kariyerine Peter O’Toole ve Katherine Hepburn’ün yanısıra rol aldığı Oscar ödüllü “The Lion in Winter” filmiyle başladı. Daha sonra aralarında “Mary”, “Queen of Scots”, “Wuthering Heights”, “Agatha”, “Flash Gordon”,”Hawks”, “The King’s Whore”, “The Rocketer”, “The Beautician and the Beast”, “Timeshare”, “American Outlaws”, “Looney Tunes” ve “Hot Fuzz” filmlerinde rol aldı. 1987’de 1989’a kadar Dalton “The Living Daylights” ve “License to Kill” filmlerinde dünyanın en iyi bilinen gizli ajanı James Bond’u beyazperdede canlandırdı. Yakın zamanda Dalton “Toy Story 3”te bir rolü seslendirdi.
Yönetmen: Florian Henckel von Donnersmarck
Yapımcı: Gary Barber, Roger Birnbaum, Jonathan Glickman, Tim Headington, Graham King
Görüntü Yönetmeni: John Seale
Müzik: James Newton Howard
Senaryo: Florian Henckel von Donnersmarck, Christopher McQuarrie
Türü: Gerilim
Oyuncular: Angelina Jolie, Johnny Depp, Paul Bettany, Timothy Dalton, Steven Berkoff
Resimler: