Off Karadeniz

OFF KARADENİZ
Her yer vatan toprağı değil mi?

İzmir-Of-Rize-Ardeşen arasında geçen sımsıcak bir komedi. Yeni hakim çıkmış İzmir’li bir genç kızın ilk görev yeri olarak Of’a atanmasıyla başlayan olaylar dizisi bizi sıcak Ege sahillerinden Karadeniz’in serin yaylalarına, yemyeşil çay bahçelerine, ormanlarına taşıyacak.

Off Karadeniz aynı zamanda Türkiye’nin ilk çevreci filmi olma özelliğine sahip : kentleri denizden koparan sahil yolu, vadileri tehdit eden barajlar, ormanların ortasına açılan çöp çukurları, aşırı betonlaşma, güldürü havasının altına saklanmış da olsa, bütün çıplaklığı ve absürdlüğü ile bu filmde gözler önüne seriliyor. Ama öte yandan da Karadeniz doğasının o başdöndürücü güzelliğini görüyoruz film boyunca: yeşilin binbir tonu,başı bulutlarda kaybolmuşsarp dağlar, taş köprüler, eski ahşap evler, horonların coşkusu, neşesi ve tabi ki her şeyin de üstünde insanların hayata o esprili ve sevecen bakış tarzı.

Doğayla içiçe geçirilecek bir 95 dakika…

YÖNETMEN:

Filmin yönetmeni Nur Dolay, Amerika’da sosyoloji, Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde siyaset bilimleri okudu, uzun yıllar Fransız ve Türk basınında çalıştı (Le Monde Diplomatique, Courrier International, France 3 televizyonu, Radio France Internationale, Cumhuriyet, Birgün, İdea Politika). Sürekli dünyayı dolaşan Dolay, Latin Amerika ve Kafkasya üzerine kitaplar yazdı ve bir çok belgesel filme imza attı. “OFF KARADENİZ” ilk uzun metrajı.

Nur Dolay’ın daha önce yaptığı bazı belgeseller:

Kafkasya’nın Son Atlıları, Boğaz’da Tehlike Çanları, Hayalet Ülke Abhazya, Petrol ve Havyar: Azerbaycan’ın İki Kara Altını, Hazar Denizi Filosu, Kırım’da Kalkan Balığı Savaşı, Hamsi Çılgınlığı, Son Liman Aliağa

YAPIMCI :

«OFF KARADENİZ»in yapımı için 6 aydır Paris-Trabzon-Rize hattında gidip gelen Fransız yapımcı Jean-Louis PAPEL, bu filmle Fransa’da başka bir Türkiye imajı yaratmayı hedefliyor:

« Fransa Türkiye’yi 20 yıl boyunca afişte tutulan Midnight Express filmiyle tanıdı ve bu filmin yarattığı Türkiye korkusu hala kafalardan silinemedi. Biz bu filmle başka bir Türkiye de olduğunu göstereceğiz. Gülen, en ufak bir müzik sesiyle coşan, espritüel bir bakışla hayatı yaşayan insanlar bizi hem şaşırtacaklar, hem de cana yakınlıklarıyla etkileyecekler. Sarkozy Türkiye’yi AB’ye sokmak istemese de biz Türkler’i Fransızların kalbine sokacağız ».

OYUNCULARIN ÇOĞU KARADENİZLİ

Paris’li Fransız oyuncu Melissa Papel, Ardeşenli Laz genci İrfan Delibaş ile iki sevgili rolünü oynuyorlar. Bir çok uluslararası projede yer alan Melissa Papel geçtiğimiz sezon Elveda Rumeli dizisiyle Türk seyircisine merhaba demişti. İrfan Delibaş ise ilk kez kamera karşısına geçiyor.

İzmir Devlet Tiyatrosu oyuncuları Nurhayat BOZ ile Şuayip ÜNSAL ise kızlarını Laz gencine kaptırmak istemeyen İzmir’li anne babayı canlandırıyorlar.

Diğer rollerin neredeyse tümünde Karadeniz’den seçilmiş yöre insanları var. Kimisi Rize lisesi biyoloji öğretmeni Emine Nar gibi yerel tiyatrolarda oynamış amatörler. Kimisi ise ilk kez oyunculuk deneyimini yaşıyor. Ama hiçbiri daha önce kamera karşısına çıkmamış. « Bütün Karadenizliler gibi doğuştan oyuncular » diyor yönetmen Nur Dolay. « Günlük yaşamları içinde tiyatro yapar gibiler. Filmde oynarken de o derece rahatlar ».

Oyuncuları neden oradan seçtiğini de şöyle anlatıyor yönetmen: « Karadeniz’de film çekeceğimizi kime söylediysem bana şu uyarıda bulundular: Aman konuşmalara dikkat! Burada her yerin şivesi ayrıdır. Bizuyduruk Karadenizli ağzıyla konuşan İstanbul’lu oyuncuları artık duymak ve görmek istemiyoruz. Böylesi filmler bizimle alay eder gibi. »

İşte bu nedenle OFF KARADENİZ’de Of’tan, Hemşin’den, Ardeşen’den, Pazar’dan, Trabzon’dan, Rize’den oyuncular alındı ve her biri hangi yerin karakterini oynuyorsa oralı olmanın avantajını kullanıyor, oranın doğal akasanıyla konuşuyor.

BABİL KULESİ GİBİ TEKNİK EKİP

Değişik ülkelerden gelen teknik elemanlar Babil Kulesi’nde çalışanlar gibi farklı dilleri konuşuyorlardı. Görüntü yönetmeni Gürcistan’dan, ses ekibi Fransız ve İranlı, ışık grubu Gürcü ve Rus, sanat yönetmeni Azeri. Sette Fransızca, Rusca, İngilizce, Gürcüce, Azerice, Türkçe ve Lazca işitiliyordu. Ama sonuç Babil Kulesi’nin kaderi gibi olmadı, Lazca ve Gürcüce dışındaki diğer dilleri bilen yönetmen herkese kendi dilinde laf anlatabiliyordu. O bitkin düşüp sesi kısılınca yardımına koşan iki tercümanı vardı: Dört dil bilen Fransız oyuncu Melissa Papel ile Ardeşen’li oyuncu İrfan Delibaş. Lazca’dan başka çok iyi Rusça bilen İrfan sonunda Fransızca’yı da sökmeye başladı. Ekip ise ilk Lazca cümlelerini ondan öğrendi. Özellikle Fransızlar oldukça başarılı göründüler Lazca derslerinde.Kısacası ortak dili bulmak zor olmadı.

Dağıtımı Medyavizyon tarafından yapılacak olan film 18 Haziran’da vizyona giriyor.
Gösterim Tarihi: 18 Haziran 2010
Dağıtım: Medyavizyon Film
www.offkaradeniz.com

www.orkinosfilm.com

Bir yanıt yazın